Ah Stefan...
94 sayfalık bir kitap ne anlatabilir? Ne hissettirebilir? Bir solukluk... Bu gibi düşünceler eşiğinde alırsınız elinize Stefan dünyasını. Pek umut vaad etmez gibi gelir. Sonra ilk kelimeleri kaybolurken gözleriniz önünden sayfalar akıverir hayat gibi. Küçük hikayeleri, anıları vardır onun, her birinde buram buram benliğinizden birilerinin kokularını duyarsınız. Böyledir işte Stefan anlık, şuanlık...
Amok Koşucusu'da diyor ki;
"İnsan her şeyini kaybettiğinde geride kalan o son şeyi için çaresiz kalan biri gibi savaşır."
Belki de o bir tek çaresizliğiyle savaşamadı...
Sözlerime Stefan Zweig'in intihar etmeden önceki son sözleri ile noktalamak isterim:
"Bütün dostlarımı selamlarım! Umarım, uzun gecenin ardından gelecek sabahın kızıllığını hala görebilirler. Ben, çok sabırsız olan ben, onların önünden gidiyorum".
(Kaynak: Ünlü yazarların ölmeden önceki son sözleri neydi? )