Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nietzsche’s ‘religiosity’ rests in his lack of ‘faith’ in the secular order to provide humanity with any meaningful existence. Nietzsche is, to an extent, a product of the German Reformation. Islam, in our current age, appears to be faced with a crisis not dissimilar to the audience Nietzsche was addressing. Confronted, as it is, by the secularisation process, calls are being made for a form of ‘Islamic Reformation’ after many hundreds of years of relative self-confidence. Islam, then, is faced with a number of options, the two most fundamental being either to follow the same trajectory of Christianity in Europe and turning its God into the ‘dead God’ that Nietzsche is so critical of, or to learn from Nietzsche’s religiosity and embrace a ‘living God’ that does not perceive secularisation as an enemy... ''Nietzsche’nin dindarlığı*, insanlığa anlamlı bir varoluş sağlamak için seküler düzene olan inanç eksikliğine dayanmaktadır. Nietzsche, bir ölçüde, Alman Reformu'nun bir ürünüdür. Şu anki çağımızda İslam, Nietzsche'nin Hristiyanlık için anlattığı bir krizle karşı karşıya görünüyor. Sekülerleşme süreciyle karşı karşıya kaldığı gibi, yüzlerce yıllık görece özgüven sonrasında bir tür İslami Reform* çağrısı yapılıyor. O halde İslam, bir dizi seçenekle karşı karşıyadır; ya Avrupa'da Hıristiyanlığın aynı yolunu izlemek ve Tanrı'sını Nietzsche'nin çok eleştirdiği 'ölü Tanrı'ya dönüştürmek ya da Nietzsche'nin dindarlığından öğrenmek. ve sekülerleşmeyi düşman olarak algılamayan 'yaşayan bir Tanrı'ya sarılmak..."
··
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.