Kelimenin tam anlamıyla sarkastik ve bir o kadar dramatik olan tatlı Anne ile tanışın! Son zamanlarda Netflix platformu üzerinden yayınlanan dizisi “Anne With an E” ile popüler hale gelse de hikâyemizin aslı epey eskilere, 1900’lerin başına dek uzanıyor. Sonsuz hayal gücünün üstüne giydirdiği sağlam zırhla, hayal dünyasının tepelerinden atlayarak zorluklarla başa çıkan cesur bir kızın “ait olma” hikâyesini okuyoruz. Küçük yaşta yetim kalan Anne, bir yanlış anlaşılmalar silsilesi sonunda Green Gables’a geliyor. Burada aile, arkadaşlık -ve birazcık da romantizm- gibi en temel insan ilişkileri içinde kendisini var etme savaşı veriyor. Pek çok insan Anne’e baktığında “umudu, sevmenin gücünü ve hayallerin güzelliğini” görse de ben bu küçük kızın kalbince sonsuz bir cesaret gördüm: Sevme ve sevilme cesareti! Öte yandan başta da belirttiğim gibi bu zeki ve özgün karakter normlara meydan okurken sonsuz hayal gücünden yararlanıyor. Bir çocuk olarak emekli olmasına yetecek kadar çok hayal gücü yatırımına sahip olan Anne ve onun saf kalbi, olayları öyle dramatik öyle kırılgan bir pencereden görüyor ki yer yer okur da tahammül edemiyor. Yalan söylemeyeyim bazı yerlerde ben de “Biraz sus ya hu!” demekten kendimi alıkoyamadım  Okurken bir yandan başına gelen talihsizlikler pes diyor bir yandan da bu talihsizliklerin tam anlamıyla yolunu açtığı maceralardan gelen masum bir çocuk sesi duyuyoruz. Öte yandan ben aslında bu tarz kitaplara pek ilgi uyan biri değilim. Bu nedenle kendim bile bu kitabı nasıl sevdiğimi anlayamadım. Sanırım bunun en büyük nedeni kitabından önce dizisiyle tanışmış olmam. Başta vakit geçsin diye başladığım bu diziye deyim yerindeyse tutuldum! Zaten bu nedenle kitabın tarzı bana uzak olsa da gözümü kırpmadan aldım. Diğer bir neden de dizisinin yeni sezonun gelmeyeceğini öğrenmem ve akabinde yaşadığım yıkım... Daha sonra kitabının olduğunu, dahası bir seri halinde ilerlediğini ve yeni kitaplarının geleceğini duyunca heyecandan yerimde duramadım desem yeridir! Dizi ile kitap arasında fark var mı? Evet! Hatta epey büyük bir kurgu farkı var. Ancak bu çok büyük kurgusal farklılıklara rağmen ikisinden de benzer lezzetler aldığımı söyleyebilirim. Tabi ki büyük farklılıklar deyince aklınıza bağımsız iki olay örgüsü gelmesin. Ancak hangisinin ilerleyişi önce öğrenirseniz diğerinde o kadar şaşıracaksınız. Eğlenceli, dramatik, esprili ve sınırsız hayal gücü eşliğinde çok zevkli bir okumaydı. Öte yandan bu kitap biraz daha “eğlenmek için okunacaklar” kategorisinde yer alıyor. Eğer kitaplardan bir şeyler öğrenme ve bilgi edinme amacı taşıyorsanız size beklediğinizi sunmayacaktır. Çünkü bu sefer aklımızdan çok duygularımızın sesine kulak veriyoruz. Elbette duygulara kulak veriyoruz demek içinde anlamlı mesajlar yer almıyor demek değil. Ana fikrini beğendiğim mesajlara yer yer değiniliyor ancak dizinin mesaj verme yönünden çok daha zengin olduğunu düşünüyorum.

Yeşilin Kızı AnneL. M. Montgomery · Koridor Yayınları · 202015,3bin okunma

·

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Huriye Aksu