Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
İslâm Felsefesi ve Problemleri
İslâm Felsefesi ve Problemleri • • • Çağdaş bir İslâm düşünürü olan Fazlur Rahman, İslâm Felsefesi alanında önemli çalışmalar yapmıştır. Onun ilmî mesleğine başlangıcı felsefe ile olmuştur. Oxford'da Simon Van Den Berg'le doktorasını hazırlarken İbn Sînâ'nın “Kitâbu'n-necât” adlı eserinin psikoloji bölümü üzerine yaparak “İbn Sînâ Psikolojisi” adlı çalışmasını hazırlamıştır. Rahman, İslâm Felsefesi Tarihi'ne katkıları hayatının sonuna kadar sürmüştür. Fazlur Rahman, “İslâm Felsefesi ve Problemleri” kitabında birinci bölümde İslâm’da felsefî düşüncenin doğuşu ve gelişimi hakkında bilgiler verir. İlk büyük Müslüman filozof Kindî ile örnek vererek İslâm’da felsefî hareketin Mutezili rasyonel düşünce hareketi olduğunu söyler. İnsan Aklî faaliyetleri ile özgür analiz ve değerlendirmelerle özgür akıl, fizik, biyoloji ve insani bilimler geliştiğini söyler. Müslüman filozoflar, uzay, ruh, bitkiler, hayvanlar, astronomi, matematik ve metafiziği ele almaya başladılar. Çoğu zaman bir filozof, tıpkı Râzî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd'de olduğu gibi aynı zamanda büyük bir doktor ve bilim adamı olabiliyordu. Rahman, felsefe ile dinin öğretilerini filozofların düşüncelerinin dini boyutlarını ele alır. Bu boyutla İbn Sînâ gibi bir filozofun dini düşüncesinde ki en temel gerçek, dinin ve geleneksel düşüncenin karşı karşıya kaldığı bütün hususlarda farklı ve paralel bir yapıda olduğunu savunur. Sistematik paralelliğin bu gerçeğinden hareketle, filozoflar şu sonuçlara ulaşmışlardır: - Felsefe ve din, aynı metotla, tamamen aynı sorunları çözmeye çalışmış ve aynı olguları ele almıştır. - Bundan dolayı, peygamber ilk filozoftur. - Fakat peygamber entelektüel elitleri değil, felsefî doğruları anlamayan kitleleri muhatap aldığından, tabiî olarak “nebevi vahiy" onların kavraya bilecekleri ifadelerle ve onların seviyesinde konuşmuştur. Fazlur Rahman, İslâm’da “felsefenin doğuşu” olgusu hakkında istikrarlı bir sürecin olmadığı aksine ara sıra görülen ve bir düşünce okulu doğrultusunda etkisi az olduğunu söyler. Başka bir deyişle kısa ömürlü, derinlere kök salmamış özgün bir düşünce faaliyetiydi. Felsefenin erken ölümünü bazı sebeplere bağlayan Rahman, bunun siyasi istikrarsızlık gibi sosyo-ekonomik ve siyasi nedenlere bağlar. Başka özel bir sebepte Felsefeye karşı Sünniliğin olmasıydı. Gazâlî aracılığıyla Sünniliğin desteklenmesiyle Felsefenin yaygınlaşması ve gelişmesi yavaşladı. Sünniliğin Mutezili öğretilere karşı olan tutumu Felsefeyle olan tutumu paralellik göstermiştir. Ulema, Mutezili akılcılığa karşı Kelam ilmini inşa ettiği gibi, Kelam teolojisinin içeriğini filozofların tezlerini de içerecek şekilde genişletmiştir. Rahman, Kelam’ın içeriğini felsefeyle olan bağlantısını mesafeli ve etkisi az olduğunu söyler. Sünniliğin eğitim sistemini Kelam ilminin hâkim olması ile felsefenin giriş mâhiyetinde özetler, şerhler sıkı bir şekilde öğretildiğini söyler. Fazlur Rahman, İbn Sînâ Felsefesi ve sonrası ile son başlıkta son dönem İslâm Felsefesi yazılarıyla felsefeci kimliğiyle İslâm Felsefesi hakkında fikir ve değerlendirmelerini ortaya çıkartır. Fazlur Rahman, İslâm Felsefesi ve Problemleri, çev., Ömer Ali Yıldırım ve Mehmet Ata Az, Otto Yayıncılık, 1. Baskı, Mart 2015. Yunus Özdemir
İslam Felsefesi Problemleri
İslam Felsefesi ProblemleriFazlur Rahman · Otto Yayınevi · 20159 okunma
··
169 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.