Biliyorum üzerine çokça inceleme yazılmış bu novellanın. Her zamanki gibi bana duygu katan kitaplardan birine herhangi bir psikolojik-felsefik bir analiz yazmaktan ziyade, hislerimi aktararak profilimde yer edinmesini istiyorum.
Yüreğime bu kadar dokunan, bu kadar kısa ve basit bir anlatımla; içerisinde aşk romantizm ve abartılı-bayağı, dramatik kelimeler içermeyen bir kalemle okuyucuya bu kadar çok duygu aktarabilen bir eser okumamıştım.
Bir solukta okuyabilirsiniz "küçük adam"*ın uzun öyküsününü.
"Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık."
diyen,
*Dostoyevski'nin; Öteki'sinden Petersburglu Bay Goldaykin'e de selamlar...
Ve elbette Gogol'un bu sözleriyle bitirmek istiyorum aktarımımı:
“Tanrı’nın emriyle şu tuhaf kahramanlarımla sürüp giden
koca hayatı, herkesin görebileceği alay ve kimsenin göremeyeceği gözyaşlarıyla daha ne kadar seyredeceğim?”
Ölü Canlar, 1842