İşte Ayfer Tunç bu kez kendi edebiyat haritasında dolaştırıyor okuru, akıcı,
samimi diliyle teslim alıyor, isteyerek bırakıyoruz kendimizi. Harita üzerinde
yönümüzü kaybetmememiz için bir pusula görevi görüyor. Zaman içerisinde
karşılaştığı kişileri bizlerle tanıştırıyor. Bunu yaparken farklı kimliklere bürünüyor:
Bir okur olarak, kendi okuma “tarihinin” bazı duraklarına kısa ziyaretler yaptırıyor.
Bir yazar olarak edebiyatını besleyen damarların ipuçlarını veriyor. Bir okuryazar
olarak ona dokunan hayatın içinden okura sesleniyor.
Herkesin haritasında bir adası vardır, bir gün varmak istediği... Herkes farklı
yollardan ulaşmak için çabalar. Kimi kısa yoldan satın almak ister, ada sadece bir
araçtır. Kimi hayal etmekle yetinir, bu yeterlidir onun için. Kimi de yalnız o adayı
hayal etmekle kalmaz oraya edebiyatla varmak ister, Ayfer Tunç’un dediği gibi.
Bu kitap onlar; okurlar, yazarlar, okuryazarlar için...