Gönderi

Mahpuslukta...
Şu saatlerin sesini ele alalım... Dilediği gibi gezen, gülüp oynayan bir kişi için duvar saatinin üçü, beşi yahut altıyı çalmasının ne önemi vardır, hiç, değil mi ? Ama bütün dünyası böyle bir odaya sığan, toprağı ise şu daracık yatak olan kişi için, halının üzerindeki süs hem güneştir hem de ay. İnsan, hayvan ve çalar saatler de, devamlı konuştuğu yaratıklardır. Seninle konuşmak bana nasıl zevk veriyorsa, saatin sesini dinlemekten de öylesine hoşlanıyorum.
Sayfa 92 - AĞAOĞLU YAYINEVİ
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.