"Uyuyor.
Yazgısı ona ne oyunlar etti!
Yaşıyordu.Meleksiz sönüp gitti.
Pek yalın geçti olay, geldiği gibi,
Akşamın ufkunda gün solar gibi."
Romanın ana konusu dünyada iyilik yapma gücü bulan ama sabıkalı geçimişinden kaçamayan eski mahkûm Jean Valjean'ın hikâyesidir.Jean Valjean ve Monsenyör Bienvenu'nün, Fantine ve Cosette'in, Marius ve Javert'in imkânsızı ararken çıktıkları yolculukta onlar eşlik ettiğiniz muhteşem bir başyapıt.
Hugo romanın sonlarına doğru eserin geniş kapsamlı yapısına şu açıklamayı getirir:
“Şu anda okuyucunun eli altında bulunan kitap, eksikleri, üstün veya zayıf tarafları ne olursa olsun, bir baştan bir başa bütünü de, teferruatlarında kötülükten iyiliğe, adaletsizlikten adalete, sahtelikten hakikate, geceden gündüze, ihtirastan vicdana, çürümüşlükten hayata, canavarlıktan vazifeye, cehennemden cennete, hiçlikten Allah'a doğru bir yürüyüştür. Çıkış noktası madde, vardığı nokta ruhtur. Başlangıçta canavar, neticede melektir.”