Gönderi

31 Aralık 1994 Doksan dörtte yaşadığımız kötü olaylardan bazıları: Güneydoğu'da ve ülkemizin birçok yerinde ölen bir yığın insanımız. Yine dört bir yanda yanıp kül olan geniş ormanlarımız. Trafik kazalarından, kirli sulardan ölenlerimiz. Temmuz ayında Sivas Madımak otelinde benzin dökülüp cayır cayır yakılan otuz yedi sosyalist sanatçımız. Aynı yıl içinde üç kez fırlayan enflasyon. Yani, zam zam, zam. Bosna-Hersek, Azerbaycan, Çeçenistan gibi ülkelerin savaşa yenik düşmeleri. Yine doksan beşe bir kala İzmir'in bir köyünde jandarma karakolunda sadist komutanlarca hırsızlık suçundan insaf sızca cezalandırılan yedi çaresiz insan. Bu insanlar komutanın emriyle elleri kolları direğe bağlanarak, aç susuz bırakılıp, üç gün üç gece altlarına ettirilene kadar dövülmüşler ... Ve, zaman zaman haklılara haksızlık, haksızlara hak veren ceza yasaları. Adaletin yerine getirilmediği bir olay da Sivas olayları. Yakarak yıkarak İslamiyet yolunu bulmak isteyenlere, boşuna örümcek kafalı denilmemiş. Bunların tuttuğu yol ne İslamiyet ne de hak yolu. Erbakan'ın kendini ele vermesi, itiraf etmesi gibi, tek amaçları, kan ve vahşet yolu.
Sayfa 125
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.