Gönderi

336 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 13 days
Abanoz Kule’yi roman diye düşünmüştüm.Abanoz Kule ve dört uzun öykü ile karşılaşınca şaşırdım.Öykü sever olarak da sevindim.Öykülerin her biri sanatla ilgili.Yaratım sürecini bir yönden ele alıyor. Kitaba ismini veren Abanoz Kule öyküsü resim sanatına odaklanırken, karakterleri ve atmosferiyle Büyücü romanını tekrar okuyormuş gibi bir hisse kapılmanıza neden oluyor.Zaten kitaba da bol bol gönderi var.Kahramanlardan birinin elinden düşmeyen kitap da Büyücü zaten. Zavallı Koko öyküsünü çok beğendim. Kitabını yazabilmek için arkadaşlarının kır evine giden bir yazarın eve giren hırsızla karşılaşması çok ironikti.Alışkın olduğumuz soygun hikâyelerine hiç benzemiyordu. Zaten Fowles öykünün başında bizi az çok neyin beklediğinden bahsediyor. “Polisiye ve gerilim romanlarından türemiş belli bazı melodramatik durumların sinema ve televizyon yüzünden öylesine suyu çıktı ki yeni ve saçma sapan bir ters olasılık yasası kabul görmüş gibi geliyor bana- bu durumlardan biri ekranda ne sıklıkta gösterilirse, izleyicinin gerçek yaşamında cereyan etme olasılığı o denli azalıyor. Muamma ve Bulut öyküleri de çok başarılıydı.Öykü sevenler kaçırmamalı bu kitabı.
Abanoz Kule
Abanoz KuleJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 2008159 okunma
·
125 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.