Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

92 syf.
·
Puan vermedi
Puşkin Konuşması
Puşkin KonuşmasıFyodor Dostoyevski
8.2/10 · 580 okunma
·
7 görüntüleme
Pierre Rivière okurunun profil resmi
1. Bir şair olan Puşkin sürekli bir şeyler yazardı. Bir keresinde Zurkovski ona yazı yazarken rastladı yüksek sesle haykırdı: "Sen ikinci sınıf bir yazar bile değilsin."Bu olay üzerine Puşkin Zukovski'yi çok sevdi ve dostluğunun bir göstergesi olarak ona kısaca "Zukov" demeye başladı. 2. Bildiğimiz gibi Puşkin'in pek sakalı çıkmazdı. Buna çok kahırlanan Puşkin, epeyce kaydedeğer bir sakalı olan Zakarin'i kıskanıyordu. Sık sık parmağıyla Zakarin'i gösterip "Onun sakalı uzuyor ama benim uzamıyor," derdi. Ve her seferinde haklı çıkardı. 3. Petruşevski bir keresinde saatini kırıp ve Puşkin'i yanına çağırttı. Puşkin oraya vardığında Petruşevski'nin saatine şöyle bir baktı ve geri sandalyenin üstüne koydu. "Ne dersin eski dostum Puşkin?" diye sordu Petruşevski. Puşkin "Bu artık bir kronometre olmuş," dedi. 4. Puşkin bacaklarını kırdığında tekerlekli sandalye kullanmaya başladı. Arkadaşları sandalyenin tekerleklerini tutarak Puşkin'le dalga geçerek eğleniyorlardı. Puşkin buna çok sinirlendi ve arkadaşlarıyla ilgili küfürlü dörtlükler yazdı. Bu dörtlüklere "taşlamalar" adını verdi. 5. Puşkin 1829 senesinde yazı sayfiyede geçirdi. Sabahları erken kalkıyor, bir testi taze süt içiyor ve yüzmek için ırmağa gidiyordu. Irmakta yıkandıktan sonra çimlere uzanıyor ve akşam yemeğine kadar uyuyordu. Puşkin, akşam yemeğinden sonra bir hamakta kestiriyordu. Kötü kokan bir köylüyle karşılaşırsa onu başıyla selamlıyor ve parmaklarıyla burnunu kapatıyordu. Pis kokulu köylülerse şapkalarını çıkarıp şöyle diyorlardı: "Farketmez." 6. Puşkin taş atmayı seviyordu.Nerede taş görse hemen alıp atmaya başlıyordu. Bazen öyle ani sinirleniyordu ki, kıpkırmızı bir suratla orada öylece durup kollarını sallayarak taş atıyordu. Bayağı dehşet vericiydi. 7. Puşkin'in birbirinden salak dört oğlu vardı. Hele bir tanesi sandalyede bile oturmayı beceremez, düşüp dururdu. Yeri gelmişken, Puşkin'in kendisi de sandalyede oturmak konusunda pek parlak sayılmazdı. Büsbütün şamataydı: bir masada otururlar, bir uçta Puşkin diğer uçta oğlu düşüp dururdu. İnsan ne tarafa bakacağını bilemezdi.
1 önceki yanıtı göster
Fırat Özbey okurunun profil resmi
Bunu okumuştum,adamda umutsuz bir ironi var her şeyden vazgeçmiş bir ironi,dalgaya alma. Zaman zaman hoşuma gidiyor bazen de sinirime dokunuyor.
6 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.