Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

343 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Şuan için en sevdiğim Livaneli kitabı, kesinlikle herkes okumalı.
Spoiler içerir. Harvard Üniversitesi mezunu bir profesör, Van'ın köyünde tecavüze uğramış bir kız ve onu infaz etmekle görevlendirilmiş, amcasının oğlu. O kadar zıt kişilikler ve hayatlar ki, bir araya geldiklerinde gerçekten ilginç bir kitap ortaya çıkıyor. Ama bir araya gelmeleri oldukça uzun sürüyor. Kitabın çok büyük bir kısmı üzücü, özellikle hassas bir şehir çocuğu iseniz ağır gelebilir. Ülkedeki tezatlıklar hakkında müthiş tespitler var kitapta, farklı dini liderlerin İslam'a bakışlarındaki farklılık, kadınların giyimleri ve tavırlarının farklı şehirlerdeki farklılıkları, askerler ve kürtler, elitist İstanbul zengin yaşamı ile köy hayatının arasındaki uçurumlar. İnsanın tüm bunların aynı topraklardaki gerçeklikler olduğuna inanası gelmiyor. Artık bir noktada mutlu ve güzel bir şey olmazsa kitabı okumayı bırakacak duruma gelmiştim, o kadar depresif ilerliyordu. Özellikle köyde yaşananlar, Meryem'e insanların tavırları katlanılmazdı. Ama içimde hep bir ümit vardı bir şeyler düzelecek diye, bir bakıma düzeldi bir bakıma da düzelmedi. [ Açıkcası Meryem'in sonu en iyi olanı, ve profesör ile Meryem'in sonları, güvende ve aidiyet hissettikleri yerlere gitmeleri açısından benzer. Meryem'in böyle güçlü bir karaktere dönüşmesi beni çok etkiledi, ama yine de en sonunda kendisi gibi doğulu bir aile ile börek yapmaya ve kendisine ilgi gösteren erkek ile evlenmeye gidiyor. Her ne kadar modern batılı kadınlara özense de, kendini şalvarı içinde börek yaparken iyi hissediyor. Profesör de aynı şekilde annesinin evine dönüyor ve hayatı boyunca korktuğu hayata teslim olmaya karar veriyor, babasının onun önceden ezik bulduğu hayatına. Ama sonunu bilmediğimiz sadece Cemal var. Açıkcası ben Cemal için üzgünüm, öyle bir toplumda, sapık bir babanın oğlu olarak büyümek, ardından 2 sene askere gidip ölümlere şahit olmak kolay değil. Ve ardından, eşcinsel olduğunu sandığı ve kendisine sürekli üstünlük taslayan adam tarafından babasının öz yeğenini tecavüz ettiğini öğrenmesi, ardından da öldüremediği amcasının kızı tarafından terk edilmek. Onun da Selahattin'in yanına dönüp, Meryem'in verdiği para ile bir iş kurup hayatını düzene sokmasını umuyorum. Selahattin onu eğitip, ailesinden ve ordudan gördüğü ve öğrendiği şeylerdeki hataları ona gösterir umarım. Bu kitap üzerine okunabilecek bir yazı: insanveinsan.org/bahar-2016/z... Her bir karakterin hayatından alınacak dersler var aslında, her biri ne kadar farklı olursa olsun kendinizden bir parça bulabiliyor, söylediği bazı şeyleri üzerinize alınıp kafa yorabiliyorsunuz. Ben üzerime alındığım tüm kısımları paylaştım burada zaten, üzerinde de uzun bir süre düşünecek gibiyim. Zaten yazım dili kusursuz, alıp götürüyor sizi Türkiye'nin farklı köşelerine. "Kurulu düzen insanın kendi kendisiyle karşılaşmasını engelliyordu." diyordu kitapta, ama sonunda alışık oldukları kurulu düzenlere döndü hepsi, bildikleri gerçekliğe teslim oldular. Ama belki de herkes için bu en iyisi, kim bilir? "Mülkiyeti kendilerine ait hapishanelerde kalmalarının tek nedeni güvenlikti."
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Remzi Kitabevi · 200836,1bin okunma
·
25 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.