Gönderi

Da­hası cumhurbaşkanlığına dek en önemli pozisyonlar (en azından teorik olarak) önünde açıktı. Acaba mı? Acaba Türk kadını kendisine bahşedilen bu haklardan, M. Ke­mal’in deyişiyle «nur ile, irfan ile, gerçek faziletle bezen­mek ve kuvvetlenmek, (...) Avrupa kadınlarından aşağı kalmayacak, aksine pek çok cihatlarda onların üstüne çı­kacak nur ve irfanla cihazlanmak...» için mi yarar­landı/yararlandırıldı? Nimet Arzık’tan dinleyelim (devir Tek Parti devridir): «Aileler başka türlü değişmişlerdi, toptan. En tutu­cuları en ileriye atlamışlardı. ‘La dernibe vague’ (son dal­ga) deniyordu. Öyle olmuşlardı işte! Bizler Avrupa’da, eğer toplama kamplarına gitmemişsek, hâlâ yaşgiinlerimizin kremalı pastasında kalmıştık. Bunlar, yedi yıl önce besmelesiz su içmezlerdi. Şimdi ‘rakiii’ diye tiz tiz çığrışa­rak dibo yapıyorlardı, ‘dibo’ ... Rakiii...
Sayfa 35
··
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.