Gönderi

Kasvetli ve melankolik Levin, Kiti'yi unutmaya çalışıyor. İlkbaharda tarlalara gidip köylüleriyle birlikte ekin biçecek. İş ona çok çetin geliyor. Sıra başı çeken yaşlı köylü mola emri verdiğinde, aman dileyecek. Sonra ekin biçme işi yeniden başlar. Levin yine bitkin düşer. Ama yaşlı adam ikince kez tırpanı kaldırır. Mola. Ve sıradakiler yürümeye koyulur. Biçilen otları yere deviren kırk delikanlı, ırmağa doğru yürürken, güneş doğmaktadır. Hava giderek ısınır, Levin'in kolları ve omuzları tere bulanır. Ama mola verip tekrar başlamalar sayesinde, başlangıçta acı veren acemi hareketleri giderek hareket kazanır. Çok mutlu bir esinti aniden sırtını kaplar. Yaz yağmuru. Hareketleri yavaş yavaş iradesinin kösteğinden kurtulup hafifler. Hareketlerine mekanik ve bilinçli, düşünmeden ve hesapsız eylemlerin kusursuzluğunu katan hafif bir transa girer. Tırpan sanki kendiliğinden hareket ediyor gibidir. Levin ise hareketin içinde kendini unutmaktan büyük zevk alır. Bu zevk onu iradenin çabalarına hayranlık verici bir şekilde yabancı kılmıştır.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.