Zafer hocam çok güzel ifade etmişsin, öğrenme aşkının verdiği zevk ile okudum yazdıklarınızı. Çehov tarzı hikaye, Maupassant tarzı hikaye diye ikiye ayrılıyor idi hikaye türleri sanırsam dediğiniz üzere aklımda da öyle kalmış. O. Henry de hakikaten de sınırlar var. Ama bu sınırların içinde de etkilemeyi başarıyor O. Henry zekası ile, herkesin tarzı değil. Önü açık hikayeler olması benim için de önemli hocam, insanlı düşündürmeye sevketmesi olsun, hayallere daldırması olsun.. Çehov, dediğim gibi uzun bir süre önce okumuştum, yine okuyacağım yakın zamanda. Maupassant'ı önerir misin peki hocam? Tomris Uyar'ı da hakikaten çok sevdim. Hikayelerinde bir önü açıklık var; insanı hayallere daldırtıyor. Hikaye, okurun zihninde tamamlanıyor bir nevi.