Gönderi

Sanallığın gerçekliğine inanmayın.
Bugün, biz sanal olanı düşünmüyoruz, sanal olan bizi düşünüyor. Bizi gerçeklikten kesin bir biçimde ayıran bu algılanması olanaksız şeffaflık, bir sineğin pencere camına çarpması ve çarpınca, kendisini dış dünyadan ayıran şeyin ne olduğunu bilememesi kadar akla sığmayacak bir şey. Sinek, kendisinin uzamına son veren şeyin ne olduğunu imgeleyemez bile. Aynı şekilde, biz de, sanallığın, dünya hakkında zihnimizde tasarlanan her biçimi, sanki ona el uzatıyormuşçasına ne kadar değiştirdiğini imgeleyemiyoruz. İmgeleyemiyoruz, çünkü sanallığın özelliği, yalnızca gerçekliğe son vermek değil, aynı zamanda gerçek olanın, siyasal olanın, toplumsal olanın imgelenmesine de son vermektir -yalnızca zamanın gerçekliğinin değil, geçmişin ve geleceğin imgelenmesine de son verir.
··
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.