Gönderi

212 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 28 hours
İçinde nice aşkların, arzuların, kavgaların, acıların yaşandığı bu eski, metin, mütevekkil evler, yıllarca bakımsız kaldıkları için; kapısı açılmadan, tahta merdivenlerine bir insan ayağı dokunmadan öyle sessiz bekliyor. Sahi hangimiz uzun zamandır şöyle su gibi berrak havayı çekebildi ciğerlerine? Hangimiz meydan ortasında misket yarışında buldu kendini.? Hangimizin eli ayağı bereketli toprak görmüyor çoktandır.? Yemyeşil çayırların içinden geçipte dalından meyve yemeyeli kaç asır oldu? Her şeyin kendine has olanına, doğalına, yeşile- maviye en önemlisi bu kirli dünyada güzel kalana o kadar hasretim ki. Ah Kutlu! Ne güzel anlatmışsın yurdum insanını. Kitap beni aldı şööyle bir Anadolu' ya götürüp getirdi. Buram buram toprak, çayır çimen kokusu aldırdı. Köy hasreti dolduruverdi yüreğime. İnsanoğlu dünyaya niçin gelir? Herhalde bir bahçe kurmaya gelir. Dünya dediğimiz şey de bir gurbet değil mi.? Çıktığımız gurbette ney eskisi gibi kalıyor ki.. İnsanlar değişiyor, yerin yurdun bir bakmışsın bambaşka olup çıkıveriyor. Her şey yitip gidiyor şu dünyada.. Geriye sadece bahçen kalıyor. Sen de zamanın gelince ölüyorsun ve o bahçeye gömülüyorsun..
Beyhude Ömrüm
Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198.3k okunma
·
389 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.