Ali Lidar; çocukluğundan, okul yıllarından, ailesinden, aşklarından, mahallesinden, yaşadığı şehirden kısacası bu hayatta emek verip, dokunduğu her şeyden bir "kırk yama" yapmış kitabında. (kitabın ön kapağının da kırk yama motifi olduğu gözümden kaçmadı bu arada)
Olup-biten, olup-bitemeyen ve bir türlü olamayan ne varsa dökmüş satırlara.. Bu sebeple çok içten ve hayatın içinden şiirler çıkmış ortaya.
O kendine has samimi, serbest, kafa tutan üslubu zaten başlı başına yazarı okuma sebebim.
Peki "
Aslında Herkes Haklı" mı?
Evet, herkes haklı!.. Belli mücadelelerden, hayal kırıklıklarından ve yorgunluklardan sonra herkese hak verip, çekiliyorsunuz köşenize. Hiç değilse de, bazı dönemler geliyor bu hâl insana. Bu boşvermişlik
ya da kolaya kaçmak değil; emeklerin boşa çıkınca kendini emekliye ayırmak, uğruna savaştıkların seni yaralayınca gazi olmak gibi bir şey işte.
Ne diyor
Ali Lidar kitapta:
"Ben üzgünüm diyorum dünya hâlâ dönüyor" Mevzu bu işte.
İnsanlarla uğraşmanın beyhudeliği başka nasıl ifade edilir ki. Herkes haklı(nokta)
İyi Okumalar_
Not: