Kitabi okuyunca bu kitabi galiba Ayfer Pamuk :)) yazmıs dedim. Hikaye hic ara ve bölum olmadan 536 sayfa boyunca devam ediyor. Hikayedeki yogunluk ve karakterlerdeki bolluk bana Orhan Pamuk kitaplarini hatirlatti.
Hikayede ne kadar karakter var derseniz bem sayamadim Yesilcam'dan 'matenatik profesörü gelse sayamaz' repligi aklima geldi. Tabii Ayfer Tunc bu konuyu kitabin sonuna bir fihrist koyarak çözmüs.
Kitabı ara vermeden hemen bitirmenizi öneririm çünkü romanda o kadar çok karakter ve olay var ki akılda tutmak bağlantı kurmayi zorlastırıyor.
Ayfer Tunç 19. Yüzyıldan günümüze müthiş insan manzaralarıyla tam bir Türkiye panoraması
Çokça karakterin (üçyüz civarında) birbirine teğet geçen, paralellikler gösteren, kimi zaman kafaya kafaya toslayan ama asla pas geçmeyen trajikomik yaşam öyküleri dahice bir kurgu ile nakış nakış işleniyor.
Karadeniz illerinde birinde(kitapta gecmiyor ama Samsun olduğunu anlıyoruz.) yeralan sırtıni denize dönmüş bir akıl hastanesinde başlayan olaylar, farklı ülkeler ve yerleri dolaştıktan sonra yine bu hastanede son buluyor. İlginç bir şekilde birbiri ile bağlantılı olan bu olaylar zinciri dur durak bilmeden kitabı hızlıca okunacak hale getiriyor