Gönderi

88 syf.
·
Not rated
·
Read in 24 days
Yekta Kopan'i Ntv'de yapmış olduğu kültür, sanat ve edebiyat içerikli Gece-Gündüz programı ile tanıdım ve kaçırmamaya çalışarak izledim. Yazdıklarını ve kitaplarını da hep okumak istedim. Bu kitabı ile Yekta Kopan'i okuma istegimi ve meragimi gidermiş oldum. Borgesvari gerçeküstücülük tarzında yazdığı bu kitabi kisa hikayelerden oluşmakta, ortalama bir buçuk veya iki saatte okuyup bitirilebilecek bir kitap. Şiirsel bir anlatım ve çokça imgelem var kitapta. Ozellikle "Karalama" hikayesini cok beğendim. "Bu sözler zaten var. Sözleri benim için farklı kılan, anlamlı kılan, senin el yazınla yazılmış olmaları. Belki de bunlar senin değil, benim fikirlerim. Bir öykünün notları, asla bitmeyecek bir romanın giriş cümlesi, yetiştirmek için uykusuz geceler demlediğim bir yazının taslağı. Karalama defterinden çaldığım şu sayfaya bakarken, bunları görüyorum. Ve nasıl Borges her uyanışında kendini hatırlıyorsa, ben de senin her harfinde kendimi buluyorum. Çünkü bu sözler zaten var. Bu sözler, anlamlarını bir kenara bırakıp bana dönecek (dönüşecek mi demeliydim?) kadar cesur. İşte belki de bu yüzden senin harflerine, o harflerin elinden çıkma bir yazıya döndüğü sayfalara, o sayfalarda dilin kölesi haline getirdiğin (getirdiğim mi demeliydim?) tutkuyla bağlıyım.Oysa, tutku cinayettir. Ve ben bu sözler için her şeyi göze alırım." Bende şunu eklemek isterim hikayenin devamına Harfler, sözler ve kelimeler her zaman vardi. Ama önemli, kederli, düşünceli, etkili-etkisiz, hatta anlamlı olup olmaması nasil bir araya geldikleri ve cümle oldukları değil midir?
Kara Kedinin Gölgesi
Kara Kedinin GölgesiYekta Kopan · Can Yayınları · 2012210 okunma
·
24 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.