Hayatı bu kadar etkileyici başka bir yazar daha tanımadım ben. Doğar doğmaz anne babasını kaybeden Edgar, koruyucu bir aileyle büyüyor. Allan koruyucu ailesinin soyadı. Hayatı boyunda sevdiği insanları kaybetmeye devam ediyor. Ömrü de öyküleri gibi karanlıkla, gizemlerle dolu. Nasıl öldüğü bile yıllardır kesinleşemiyor. Cenazesine ise 7 kişi katılıyor. 1949’dan beri Poe’nun doğum yıl dönümünde şairin mezarına gelen gizemli bir ziyaretçi olduğu söyleniyor. Yazarın eşi ve teyzesiyle beraber yattığı mezara üç gül ve bir şişe Fransız konyağı bırakıyor bu kişi. Bu geleneği 2009’a kadar sürdüren siyah paltolu, şapkalı gizemli ziyaretçi de ayrı bir sır olarak kalıyor. Ve bir iddiaya göre Lizzie Doten isimli bir medyum, şairin mezarı üzerinden onunla iletişim kuruyor. Ölümünden 14 yıl sonra 1863’te ortaya çıkan medyum Doten, “Manevi Hayattan Şiirler” adını verdiği ve Poe’nun ruhunun kendisine dikte ettirdiğini söylediği bir kitap yazıyor ve eleştirmenler şiirlerin sahiden Edgar'ın kaleminden çıktığını düşünüyor. Baltimore’un Old Westminster Mezarlığına isimsiz bir şekilde defnedilen Edgar Allan Poe’nun Morgue Sokağı Cinayetleri eseri ilk dedektiflik öyküsü olarak kabul ediliyor. Benim okuduğum Koridor Yayınları'nın basımında üç hikaye bulunuyor. Dupin isimli baş karakterimiz yaşanan olaylar hakkında çarpıcı ve analitik fikirler üretiyor. Poe'nun kitabını okurken bazen karanlığı bazen gizemi iliklerinizde hissediyorsunuz. Eğer polisiye türünü seviyorsanız bu kitabı da okumanızı öneririm.

Morgue Sokağı CinayetleriEdgar Allan Poe · Koridor Yayıncılık · 202014,7bin okunma

·

30 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Buse Saraç