Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sibel Türker'in Ağula'sı ve Öykü Dünyası
Sibel K. Türker Ağula'da, öykü yazımına, kurmacaya ve yazarın tercihlerine dair sesli düşünüyor ve iki örnekle de bunu açıkça belirtiyor. Suskun Bir Çocuk'da, çocukluğun yazar için zengin bir kaynak olduğunu vurgulayarak, yazarın geçmişi kurguladığını, bu kurguyu yaparken mutlaka yaşanmış şeyleri dile getirmesinin gerekmediğini, öykü evreninin oldukça geniş olduğunu ve serbestçe kurgu yapmakta özgür olduğunu vurguluyor. Geçmişi, çocukluğu anlatmanın bir çeşit sağaltım gibi düşünülebileceğini belirtmeden geçmiyor. Öykü evreninin serbestçe kurgulanmasının önemli olduğunu bu çerçevede mutlaka doğruyu yazmanın ya da anlatmanın gerekmediğini zira kişinin kendine karşı dürüst davranarak doğruları yazmasının mümkün olmadığını imliyor. Suskun Bir Çocuk öyküsünün sonunda öyküsünü hangi saiklerle yazdığını şöyle ifade ediyor: "Bu öyküyü yalnızca, anlattıklarında ne kadar kendim olduğunu merak eden kişiler için yazdım. Yeterince dürüst olabildim mi emin değilim bundan. Ama umarım bu meraklarını tahmin edebildim. Yazmanın karşı konulmazlığına karşın hep bir yalanı büyüttüğü kuşkusu gitgide genişliyor içimde. Suskunluğumuz kadar saf, kötülüğümüz kadar derin, zavallılığımız kadar gülünesi bir şey yazmak. Ya da yazmamak. Suda kaydırılan, seken bir taş. Eninde sonunda dibe çöken. Yazarın hastalığı doğruyu söyleme saplantısıdır." Sibel Türker kitaptaki son öyküsü olan Film Şeridi'nde ise dedesinin öyküsünü anlatıyor. Bunu öykü formatına sokmanın zorluğundan bahsediyor. Bir ömrü öykü formatına sokmanın sanıldığı gibi kolay olmadığından dem vuruyor. Neden böyle zor bir öykü daha doğrusu dedesinin acıklı öyküsünü yazma gereği duyduğunu soracak olanlara ise herkesin sevdiği şeyi yaptığını kendisinin da bundan zevk alarak böyle bir işe giriştiğini izaha çalışıyor. Ağula'daki öykülerden Suskun Bir Çocuk'u, Hayat-Memet Meselesi'ni, yine bir çocukluk öyküsü olan Sevmek-Öldürmek'i, bir yazarın verdiği mülakatı anlatan Abeze'yi, İade-i Hürriyet'i, Onuncu Öykü'yü ve son öykü olan Film Şeridi'ni beğendiğimi söyleyebilirim. Yazarın bilhassa çocukluğu öykü için zengin bir kaynak olarak görüp değerlendirilmesi gerektiği iddiasını - yeni bir bilgi olmasa da - önemsiyorum. Öykünün nasıl yazılması gerektiği, hangi saiklerle yazarların yazma gereği duydukları ve en nihayetinde bunun bir zevk işi olduğunu belirtmesi benim için önemliydi. Kurmaca her zaman zevk işi değil tabii. Bunu profesyonelce ve disiplinli bir şekilde yapan ve hayatlarını bundan kazanan yazarlar da var - burası tartışmalı olsa da. 11-13 sayfaları arası da önsöz mahiyetinde bölüm önemliydi zira yazarın hangi haleti ruhiye ile yazdığını belirtiyordu.
Ağula
AğulaSibel K. Türker · Can Yayınları · 201256 okunma
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.