"Götürüyorum, havadaki bulutu kovama doldurdum. Götürüyorum."
Kömürcü Hıristo evvela bir şey anlamadı. Şaşkın şaşkın bu sefer yüzüme baktı:
"Ne bulutu kızım?"
"Bayağı bulut... Yusyuvarlak, bembeyaz bir bulut..."
Şimdi anlamıştı artık. Çocukluk geçirmeyen var mı? Kim bilir, belki o da bir gün kovayla evine bir güneş götürmüştü...