Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bazen bazı kitapların yorumunu yazmakta zorlanıyorum. Konusunu anlatmaktan daha çok kitabın bana okurken hissettirdiklerini aktarmayı sevdiğimden, seçeceğim kelimelerin o duyguyu tam olarak yansıtamayacağını hissediyorum. Aynı bu kitapta olduğu gibi. Edebiyat dünyasındaki ilk Türk büyülü gerçeklik romanlarından demek bu okuduğum cümleleri belirtmeye ne kadar yetecek diye soruyorum kendime: "Usulca elini yüreğine koydu. Yüreği "Yoruldum! Yoruldum!" diye eline vurdu. Atiye, "Sesin kopsun geberesice!" diye yüreğini azarladı". Büyülü gerçeklikten çıkıp, sosyolojik öğelerini öne çıkarmayı denesem... Berci Kristin Çöp Masalları'na gecekondu sürecinin destansı sosyolojik hikâyesi demiştim. Sevgili Arsız Ölüm de köyden kente göçün, köyden gelip kente yerleşip, ne köylü kalabilen ne de kentli olabilen bir ailenin ve çevresindeki olayların, yaşamın sosyolojik destanı. Bir yerde okumuştum,  sosyoloji hocalarının öğrencilerine bu iki kitabı önermesi boşuna değil. Ama büyülü gerçeklik de desem, sosyolojik bir destan da desem hâlâ o nefes aldırmayan, soluksuz bırakan, koştururcasına yazılan cümlelerin hakkını nasıl vereceğim. Bir anlık dalgınlık ile bir cümlenin hakkını verememek, orda anlatılanı kaçırmak, odaklanmanın kaybolmaya başladığını ve olası bu gözden kaçırmaları önlemek için verilecek bir soluklanma arasını beklerken nefessizce, tutunulan ritimden uzaklaşmayı göze alamamak... Bir okuyucu için bundan daha büyük bir edebi keyif olabilir mi. Ya kitabın tanıtımı için yazdıklarında, son cümlede "Elinizdeki bu roman bu direnişim için aralarında büyüdüğüm insanların bana armağanıdır." diyen Latife Tekin'in, "Şiirlerimi yırtmayın" diye bağıran Dirmit'teki çığlığını hangi cümle/cümleler ile aktarabilirim ki size. Üstelik daha tulumba'dan ve kuşkuş otu'ndan bile bahsedememişken. Hele hele Atiye'yi ağzıma bile almamışken. 3 yıldır bu hesabım var ve yaklaşık 4-5 yıldır yine düzenli okuma ritmimi tutturdum. Yıllarca bilip ertelediğim o kadar yazar ve kitap var ki. (Boşuna demiyorum benden en az 3 tane olmalı, biri planladıklarını, biri ertelediklerini, biri o an istediklerini okumalı diye). Şu fotodaki Unutma Bahçesi'nin dili olsa da konuşsa diyeceğim de Latife Tekin ne konuşturmuştur onu da deyip susuyorum. İşin özü, bilip bunca yıl okumadığım yazarları hele de okuduktan sonra benliğimde bıraktıklarını görünce daha da üzülüyorum. Üzüntümü kandırmak için Gabo'yu sürüyorum öne. Gabo Külliyatı sonrası daha da lezzetli oldu ki diyorum, iki kitapta da Yüzyıllık Yalnızlık'taki soluksuzluğu hissetmedin mi. O okumalar olmasaydı Atiye'yi Ursula  ile nasıl bütünleştirebilirdim ki. . . Uzattım. Ama değer. Buraya kadar okuduysanız çok teşekkürler. Sayılı şahanelerimin arasına girdi Sevgili Arsız Ölüm. Kesinlikle tavsiyemdir. Latife Tekin okumalarına devam. Kitapla. Sağlıcakla.
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · İletişim Yayınevi · 20137,1bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.