Gönderi

318 syf.
5/10 puan verdi
·
37 günde okudu
Hiç şöyle güzeldi, böyle güzeldi diyerek kitabı övemeyeceğim. Kitabı bitirdiğim zaman sonunda bitti diyerek mutluluktan ağlayacaktım. Bence Amin Maalouf Amerika'nın İran'ı kurtardığı olayını çok yanlış anlamış. Kitabın için de bol bol Amerikan emperyalizmini savunan öğeler görüyorsunuz. Özellikle ikinci kısımda Amerika emperyalizmini savunan bir cümle okumadığımda, şoktan şoka giriyordum, nasıl mümkün olabilir bu falan diye. Kitabın edebi diline bir lafım yok ama içerik açısından ara ara sinir olmamak elde değil hatta bende kitabın tamamın da sinir hakimdi... Ömer Hayyam bir değişik, Nizamimülk bir değişik, Melikşah deseniz sanki ülke yöneticisi değil apartman yöneticisi. Aptal aptal ortada dolaşıyor (inanın Melikşah'lı kısımları okurken kitabı fırlatmamak için kendimi zor tutuyordum). Hasan Sabbah konusuna girmiyorum bile. Türkler çok kötü ve vahşi anlatılmış. Kitapta Çağrı kardeşlere de gönderme vardı. Neredeyse bütün Türk sultanlar, padişahlar, hanlar, hakanlar ne derseniz deyin, hepsi bu göndermelerden nasibini almıştı. Abdülhamid Han deli olarak anlatılmış. Amin Maalouf, oturup düşünmüş ve neden propaganda kitabı yazmıyorum demiş. Orataya bu kitap çıkmış. Kitaba beş puan vermemin sebebi de Ömer Hayyam'ın Rubaileri içindir.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202062,2bin okunma
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.