Gönderi

632 syf.
8/10 puan verdi
Oblomovluk .. Koskoca bir boşluk doğdu içime. Ya ben de böyleysem ‘arada bir’ diye. Aslında var hepimizin derinlerinde bir yerde; ancak korkarız bazı bazı olduğuna emin olduğumuz ona(oblomovluk) dokunmaya, yanından geçmeye bile belki de... Hani derler ya “uyuşuk, tembel, miskin” vs. diye, işte bu onun kat be kat fazlası. Bu kendini yok saydığın, sevmediğin, aslında kendinin değersiz olduğunun bilincinde olup bahaneler üretmekten öteye gidemediğin anlarda, tabiri caizse ‘oblomovca’ ona sıkı sıkıya sarılma biçimimiz gibi ... Her insanın içinde vardır bir oblomovluk, bunu aşırıya kaçırmaktır ciddi mesele. Hayatını alt üst edercesine kaçmaktır hayattan. Hayatta kendini yalnızca sulanmayı bekleyen kuru bir ottan ibaret saymaktır. Kalbinin ve nefesinin ritmi aynıyken yürüme, gülme, sevinçten ağlama ihtimalin varken bile bitkisel hayata girmektir oblomovluk... Asla olmaman gereken yerde olduğun, sanki ayıpladıklarının ahını aldığın, başkasına ettiğin bedduanın direkt sana çarpması gibi komada bir hayattasındır oblomovken. Hayattayken ölmenin vücut bulmuş hali, elini bir şeye atacakken öldüğünün farkına varmış olmak gibi... “Yaşarken huzur bulduğumuzu sandığımız anlarda huzursuz - huzurlu bir hayat içinde kıvranmak var ya, işte ona aldanmamak, kalkmak koşmak, nefesin kesilircesine havayı ciğerlerine çekmek, ağlayana kadar gülmek gerekirmiş, yoksa sonu yokmuş bu cehennemin” der gibi bir sonla bitirmiş olduğum kitap “Oblomov” iyi ki vardın demeyi çok isterdim; lakin hiç olmadığını gördüğüm kişiydin. Huzurla uyu...
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139.9k okunma
·
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.