Gönderi

168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Yazarın üslubunu çok sevdim. Kendi kendine konuşmaları aklının dağınıklığı, bir kelimeye takılıp diyar diyar gezmeleri.. Hepimiz böyle değil miyiz? Girdiğimiz yerinden çıkamayız hiç düşünce dünyamızın. Bu sebeple bana karışık gelmedi. Ancak beni rahatsız eden edebiyat öğretmeni olan Hüseyin’in monologları oldu. Sürekli “karı gibi” vs demesi beni benden aldı. Feminist değilim kesinlikle İslamın biz kadınlara verdiği değeri feminist olarak ziyan edecek değilim tabi ki. Zaten bu sebeple rahatsız oldum. Eleştirdiği sistemin bir parçası olmasından. Sistemin dayattığı şeyin karşısında olmak sisteme karşı gelmedik değil onu güçlendirmek oluyor çünkü. Çünkü zıtlıklar olmazsa güç de olmaz. Kötü olarak etiketlenen davranışları cinsiyetleştirmek ve bunları bittabi sürekli yenilemek tahammül sınırlarımı epey zorladı. Okumak özellikle hanımların okuması konusundaki düşüncelerini de oldukça iğrenç buldum. Evet evet ben bu “Hüseyin” karakterine katlanmakta bayağı bir zorlandım. Zira dönen çarkın dişini kırmak için önce dönencelerin içine girmek, yanlışı düzeltmek gerek zannımca. İkinci bölümde sadece okunan kitaptan yapılan alıntıları okumaktan zevk aldım ve yazılanlara katıldım. Velhasılı kelam tahammül sınırlarımı zorlayan ve bazı düşüncelerini sığ bulduğum bir kitap oldu benim için. Ama ismini de almış olduğu son bölüm defaatle okunası bir bölüm olmuş. Kendime kısa bir not: Cihat iki türlüdür: nefisle ve de kafirle. Nefisle mücadele etmeden ikincisine sıra gelmez. Dolayısıyla herkes nefsiyle mücadele ettiğinde sistem de düzelecektir.
Dervişan
DervişanÖmer Faruk Dönmez · İz Yayıncılık · 2020727 okunma
·
121 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.