"UMUT BÜYÜDÜKÇE, CENNETE YAKLAŞTIKÇA"
Bu ümmetin ferdi olan bir baba-anne, 'doğurdukları çocuğu büyütmek' değil 'Allah'ın emanetini yetiştirmek' işini yapar. O emanetin her günü cennete bir adım daha yakın olmak veya cennetten bir adım geri kalmak olduğu için onların nazarında, kim ne dedi veya ne der diye dertleri olmaz. Alırlar çocuklarını bağırlarına basarlar ve gerekirse toplumdan uzaklaşırlar, bir onlar ve bir de Allah yola devam ederler. Böylece babamız Adem aleyhisselamdan bize gelen fıtratı korurlar. Allah da onlara yardım eder. Melekler onların bebeklerini ninniler. Onların çocuklarının aklı, ruhu ve bedeni onlar için aynıdır. Helal yedirmekle iyi yetiştirmek onlar için aynı listededir.
Anne-babanın çocuğuna yapacağı en büyük yardım, çocuğu kötülüklerden uzak tutmak hatta kötülük görmeden büyümesini sağlamaktır. Kendileri de iyinin örneği olurlar çocuğa. Böylece fıtratı korunmuş çocuk olunca da yetişmesi kolay olur biiznillah. Çocuğun gözünü ilk açtığı evdeki Kur'an sesi, zikir sesi, namaz vakti hassasiyeti, mahremiyet kuralları, mutfakta helallik titizliği o çocuğun çelikleşmiş bir iman sahibi olmasına yardım edecektir. Basiretli bir anne-baba, çocukları bir salih insan, takva bir zat, alım bir şahsiyet görsün diye hacca gider gibi hazırlıklar yapıp çocukları ile öyle bir yolculuğa çıkarlar. Binlerce kilometre yol kat edip geri geldiklerinde de 'şükürler olsun, yavrumuz alim bir insan gördü' diye mutlu olurlar. Onlar mezarda iken de o ziyaretin meyveleri onları bulur, defterlerinin kapanmamış olduğunu görürler.
Disiplinle sertliği karıştırmazlar. Çocuğun Medine sokaklarında bile oyun oynadığını unutmazlar. Kınamanın yerine sabretmeyi tercih ederler. On yedi yaşında ümmetin başına geçebilmesi için çocuklarına, kendine güvenen ve yılmayan bir şahsiyet aşılamaya çalışırlar.
Bir baba için ne büyük mutluluktur ki yavrusuna alacağı bir oyuncağı bile Allah, kıyamet günü sadaka olarak karşına çıkaracaktır. Ne büyük mutlu kadındır o kadın ki çocuğu yüzünden uykusuz kaldığı dakikalar bile kim bilir asırlarca cennet ırmakları önünde oturmasına sebep olacaktır. Çocuğun gerçekten Allah'ın emaneti görebilen anne böyle bir annedir. Ağızlarda yuvarlanan bir 'Allah yarattı' sözünün yerine başka, Hanne zihniyetli bir kadının yavrusunu Allah'ın emaneti görmesi başka. Biz birbirimizi hatta kendi kendimizi kandırabiliriz ama melekler kanmaz kimseye.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.