Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

86 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere ,düşünür ve sosyolog Jean Baudrillad bu kitabında sessiz yığınların sessizliğinden bahsediyor ve bu sessiz yığınları da kitle olarak tanımlıyor. Baudrillad’a göre kitle: toplumsalın içinde kaybolan bir kara deliktir. Toplumun gittikçe sessiz bir yığın haline gelmesine ve sonunda ise bir kitle haline dönüştüğüne kitabı okurken şahit oluyoruz. Kördüğüm şeklinde ilerleyen toplumsalın her şeyi sünger gibi emip dönüştürdüğünü gördümüz de kitlelerden bir şey beklememiz açıkçası doğru olmayacaktır. O (kitle )iletici etkilere sahip olmayan bir yapı ve bununla birlikte tüketici konumdadır. Baudrillad’a göre onlar tepkisizliktir ,tepkisizliğin, nötr olanın gücüdür. Kitlelerin kendilerini özgürleştirme gibi bir amaçları yoktur. Düşünürün kullandığı bir cümle gerçekten de çok ilgimi çekmiştir. ”Anlatacak şeyleri olmayan sözcüklere karşın sesi çıkmayan (sözsüz )bir kitle vardır. Söyleyecek hiçbir şeyi olmayanlarla konuşmayan kitleler arasındaki harika birlik işte budur.” Bu cümlenin en derinlerinde yatan sessiz yığınları görmemenin imkanı yoktur. Evet tam olarak buydu kitleler anlatacak şeyleri olmayandı, onlar sadece tüketiciydi ve kendinden bir şey katmaya cesaretleri olamayan sessiz yığınlardı ,bu sessiz yığınlar ki belki de anlatacağı şeyler olanların birer gölgesiydi bugün artık o gölgelerin altında yaşayan sessizliğiz ve bu sessizlik ki ,her şeyi yok edecek belki de en büyük güce sahiptir. Kitlelerin anlam gibi dertleri yoktur. Onlar anlam yerine gösteri istemektedirler. İktidarlar her alanda belli anlamlar üreterek kitleleri egemenliği altına almak isterler. İktidaralar sessiz yığınları vurdumduymazlığa itmektedir bu kitlenin kendi tercihi değildir çünkü onların bunu sorgulamaya bile hakkı yoktur çünkü kitleler artık sorgulama becerisinden çok uzaktır. Kitleleri uyutmak için iktidarların belli afyonları vardır ve bana göre en büyük afyon kitle iletişim araçları yoluyla kitlelere sunulan içeriklerdir bu afyon ki kitleleri tamamen zehirler ve anlam denen şeyden tamamen uzaklaştırır bu duruma yönelik birçok örneğe şahit olmaktayız ve buna yönelik birçok örnekte verilebilir. Charie Hebdo bir sözünde “Dünya, sessiz yığının umurunda bile değil. Yeter ki akşam terliklerini giyip çenesini açabilsin. Hiç merak etmeyin sessiz yığın çenesini kapatmışsa, onun dediği olur. Iyi yaşar, iyi yer ve yeterince çalışır ”demiştir. Bu sözü okuduğum zaman evet tam olarak böyle, yaşamımı düşündüm, çevremi düşündüm şahit oldum ki bizler gerçekten dünyayı umursamıyoruz. Dünyanın bir tarafında açlık ile mücadele eden insanlar varken bir taraftan medyada yemek beğenmeyen laçka ilişkilerin yer aldığı yemek programları vardı. Dünyada insanlığı ilgilendiren olaylar olurken, Dünya kupası maçı vardı. İşte buydu olan hiçbir şeyi görmemek hissetmemek anlamlandırmamak. Kitleler pasifleştikçe etkisini kaybediyor ve iktidarların daha da güçlenmesini sağlıyordu.
Sessiz Yığınların Gölgesinde: Toplumsalın Sonu
Sessiz Yığınların Gölgesinde: Toplumsalın SonuJean Baudrillard · Doğu Batı Yayınları · 2019593 okunma
··
398 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.