Gönderi

Borsa Pişmanlıktır
Safdil bir adam lanet bir müfsit ve hilekâra tesadüf eder ve meselâ bu şekilde konuşmaya başlarlar: ... Ahmakça birçok hilelerle bîçare adamı kandırır, 40 lirayı elinden alır. O 40 lira ile tesadüfen başta kazandı mı, artık o bîçarenin boynuna hırs ve tamah tasmasını taktı gitti... Zavallı saf adam 40 liradan lezzet alıp oynamağa başlar. Tâ ki varını yoğunu harcar, zarar ettikçe, o teşvik edeni bulur. "Bizim liralar gitti, bu nasıl oldu?" "Aman efendim, siz ona bakmayın, sebebi vardır. Londra'daki vukûatı işitmediniz mi?" (hiç vukuat yok) "Bir de Amerika'da bir zât var idi ki, âlemin en büyük tüccarı idi, o nasılsa bugünlerde müflis olduğundan, zatınız liraları kaybettiniz. Yoksa, mutlaka kazanacak idiniz" ... diye birçok delil ve sebepler sıralar. O da zaten kaybettiği liraları çıkarmak sevdasına düştüğü için, inanır inanmaz tekrar oynar, tekrar zarar eder. Kederlenir. Parası az kalır, sonra bir gün bir yerde bulunur, haber alır ki "Maliye Hazinesi'nden büyük bir borçlanma olacak". Onun üzerine işittiği haberi hem doğru, hem de yalnız kendi bilir zanneder, memnun olur. "İşte şimdi sırasıdır" der, "Borsada kimse bu haberi bilmezden evvel borsaya gideyim, bir kaç bin konsolid oynayayım, şimdiye kadar kayb ettiğim akçemi çıkarayım da bundan böyle tövbe edeyim, bir daha oynamayayım" tasavvurunda bulunur. Bunun üzerine Borsa'ya gider yüklü miktarda oynar ve nihayet bir iki günde her ne ki kaldıysa, onu da kaybeder. Özetle sermayesi ciğer sızlatan pişmanlığa dönüşür, bundan sonra dünya kendisine zindan ve hüzün evi haline gelir.
Sayfa 99 - 2. baskı - Ocak 2019
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.