Charles Bukowski furyası vardı. Herkeste bir aymazlık, bir takmazlık, bir umarsızlık, bohem hayat ve melanko durumları falan. Çok merak edip araştırdım Bukowski’yi. Sonra ne öğreneyim?
Lev Tolstoy’u da seviyormuş ama burada mesele Shakespeare. “Sen kimsin de Shakespeare’i sevmiyorsun?” dedim demesine ama yine de merak edip
Ekmek Arası eserini okudum. İlk defa okuduğum adamı ilk kez okumuyor da sanki
John Fante okuyor gibiydim. Sonradan öğrendim ki yazım tekniğinden konulara kadar Fante’den arak yapıyormuş.
Şuna bak şuna, sanki Avusturya arşidükü kalkmış Shakespeare’i sevmiyorum diyor. Ben de seni sevmiyorum.
Ülkemde neden bu denli popüler olduğuna şaşıyorum. Neyzen Tevfik, Bukovskiyi paramparça eder. Can Yücel karşısında 1 raunt dayanamaz. Ece Ayhan, Bukovskiyi döver abiler.