Dürüst olmak gerekirse bu kadar iyi bir kitap beklemiyordum ve bugüne kadar ertelediğim için çok pişmanım. Daha ilk sayfadan itibaren kitap beni içine aldı ve olayları üç kişilik arkadaş grubunun hiç bahsedilmeyen dördüncü(aslında beşinci) yancısı gibi okudum. Ve o sayfalarda benim yaşama imkanını bulamadığım ve bundan sonra da bulamayacağım o Beyoğlu sokaklarını büyük bir hasretle gezdim.
Ve bu gezinti sırasında kitaptaki ana olayla karşılaştık. Kenan'ın delilikleri diyelim biz buna kısaca. Önce değişik fotoğraf sergisi fikri, sonra da bu serginin yarattığı durumlar. Ve tabii ki o muazzam son.
Kitabın son 15-20 sayfasını ağzım açık okudum. Agatha Christie'nin Roger Ackroyd Cinayeti kitabına bile bu kadar şaşırmamıştım(İki kitabı da okuyanlar anlayacaktır). Gerçekten şaşkınlıktan ağzım açıkken bir yandan da ben bunu nasıl düşünemedim diye de şaşırdım. Tek kelimeyle muazzam bir kitaptı. Olumsuz olarak tek bir şey bile söyleyemiyorum, gerçekten çok çok iyiydi.