Kitap halkçılığın genel bir tarifini yaptıktan sonra halkçılığın ülkeler,bölgeler arasında farklı algılanış ve uygulamaları verdikten sonra Türkiye'de halkçılık hareketlerini yer veriyor. Türkiye'deki halkçılık Rusya'daki gibi halka inme şeklinde uygulamalarla amacına tam olarak ulaşamıyor.Türk halkçılığında Ziya Gökalp'in yeri ve düşüncelerine ayrı bir parantez açılmaktadır.Daha sonra Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ün halkçılık anlayışı ve uygulamalarına yer veriliyor. Atatürk'ün halkçılık analıyışına tasir eden Ziya Gökalp etkileri özellikle belirtiliyor.Kitap oldukça değişik bir konuyu ele almış ve bunu oldukça güzel bir sıralama ile anlatmıştır.Kitap konusunun ilgi çekiciliği ile kısa sürede okunmaktadır.Yakın dönem tarihine ilgi duyanların mutlaka okuması gereken bir araştırma eseri olan eser, herkesin kütüphanesinde bir yer bulmalı bence.Mükemmel bir kitap,son yıllarda okuduğum en iyi araştırma eserleri arasında yerini aldı.