Gönderi

Yahudilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmalarına rağmen sürekli dışlanmalarına ise, ancak Türkçe konu­şan, Müslüman olan ve Türklük sevgisini taşıyanların Türk olduğu gerekçesi getiriliyordu.(37) Türkler (Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları) ile "Öz" (Müslüman) Türkler arasında yapılan bu ayrım, daha 1924 yılında kabul edilen anayasayla ilgili tartışmalar esnasında ortaya çıkmıştı. Milletvekillerinin çoğunluğu Türkiye'nin bütün vatandaşlarını anayasa kanalıyla "Türk" ilan etme önerisine karşı çıkmışlardı. Onlara göre, dini azınlık mensupları vatandaş olabilirdi, ancak H. Suphi'nin dile getirdiği üzere: "Lafzen biz bir tefsir bulabiliriz. (... ). Fakat bir hakikat vardır: Onlar Türk olamazlar."(38) Böylece fiili olarak Türk milletinin mensuplarıyla Adalet Bakanı Mahmut Esat (Bozkurt) tarafından "Kanun Türk'ü" olarak tanımlanan ve çok sayıda gayri resmi ya da yarı resmi yönetmelikle dışlanan Türkiye vatandaşları arasında bir ayrım yapılmış oluyordu.(39) (37) O zamanlar Türk Ocakları başkanıyken daha sonra Milli Eğitim Bakanı olan Hamdullah Suphi (Tanrıöver), kimin Türk olarak kabul edileceği sorusuna 1923'te verdiği cevap. Aktaran Sadoğlu 2003, s. 193. (38) TBMM Zabıt Ceridesi, Devre II, Cilt 1. 8/1:908-11; aktaran Çağaptay 2006, s. 15 ve Dip. 35 ve Bali 1999, s. 103. (39) Çağaptay 2006, s. 15; Zürcher 2002-b s. 10.
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.