sızıydı ada’m
bir adada sona erdi yolum
onlarca savaştan sonra
iki durgun ırmağın birleşip
deniz olmaya karar verdiği yerde
iki martıya
ve sarp bir kayaya ev sahipliği yapan
dingin bir adada
rüyamda “git ve fethet” diyen ses
orada geceler tez biter elâdır demişti
dağınık durmalıyım bu gece diyordu saçları
nefesim gezinirken sarp kayada
anladım gece neden kısadır
gözleri tanyerinden önce ağardı
öyle bakma bana eririm
bakışlarını alıp gideceğim bir yer yok
unuturum kazandığım onca savaşı
esirin olurum
Lâ (Cem Mehmet Eren)