Umutsuz adımlarla yürümeye başladım. Kalabalık bir caddeye geldiğimde durdum. Sayısız insandan oluşan bir pelte gibi tembelce akan kalabalığı seyrettim. Büyük bir dev çıksa ve ayaklarıyla bu kalabalıktan 10 kişiyi ezip öldürse ne değişir diye düşündüm. On kişiyi kalabalıktan çekip aldım. İnsanlar yine sel gibi akmaya başladı. Hiçbir şey değişmedi. Hiçbir şey. Kendime baktım. Hiçbir yere sığamadığımı ve hiçbir yer kaplamadığımı görüp üzüldüm. Hiçbir yer. Kendimi çıkardım o kalabalıktan. Kimse yokluğumu fark etmedi. Hiç kimse. Hiç. Kim. Sayılabilen, sayılamayan, kalabalık olan her şeyden nefret ettim.