Gönderi

"Sana aldırmaz; öyle hemen de çıkıp gelmez sana, sen onu ne denli bekliyor olsan da. senin beklemen: bir boşunalık duygusudur yalnızca; gerçekler içinde hayallerin; olup-bitenler içinde olamayacakların düşlenmesi -boyuna ve boşuna bir düşüş - oysa o, gelişmektedir. Sana doğru. Sen hiç bilmeden -beklerken, bilmeden- senin beklediğindir o; ama sen, bilmiyorsundur. Gelmeyeceğini sanarsın. Yıllar geçtikçe, hatta, hiç gelmeyeceğini bildiğini sanarsın -yıllar geçer, emin olduğunu da sanarsın artık hiç gelmeyeceğinden. Senin beklemen: hüzünlü ama dingin bir umutsuzluktur; bir an önce bitirip gitme isteği çökmüştür üzerine -hatta bitiremeyeceğini de bildiğin bir çok şeye aldırmazca ve umarsızlıkla girişip, hepsini yarım bırakıp gitmek, bir ayartı kadar keskindir artık. -Yaşamının anlamı bulunmamıştır, bulunamayacaktır- O, gelmeyecekti ya; sonuçsuz, bir son olarak, ölüm, gelebilir, artık, işte.."
··
127 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.