Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hasret Köprüsü... Bir hasret köprüsü kurulur şimdi şehrime şehrinden bir yoldur bu bana bir halat geçirilir bileklerime sürünür giderim ardınca sebepsiz biliyorum ne geldiyse başıma sensizlikten geldi ve şimdi gidiyorum diyorsun ya git diyemem sana kal diye seslenmek varken peşinden bir pişmanlık olup çıkıverir yola tüm sözler gözlerinin eşliğinde bir ben kalırım yine hep aynı yerde durağan bir ben müstakil bir aşkın tapusu elimde sevda ise bir ceset parçası sokaklarda sensiz geçilecek yollara serilen bir hasret köprüsüdür bu kurulmaya devam eden şehrime şehrinden bir hediyedir bu hasrettir şimdi yollara döşenen boynuma geçirdiğin de yağsız urgan söyle ey sevgili vuslat vakti midir yaklaşan bildiğin ne varsa savur ellerinde sun bana şimdi dur olduğun yerde dur uzat kollarını sarıl boynuma yasla başını omzuma dur gitme desem de sen misin an be an uzaklaşan yoksa sözlerimden öte bir saflık bir beyazlık mıdır bu anlayamadım gözlerimi alıp kör kılan sana bezenmiş güzellikte olan sevgili geldin mi ölüm müdür bir tas içinde sunulan bilemedim vakti midir sende ölmenin şu an kal diyemem sana git diye haykırmak varken ardından -yalan ey seygili yalan- bir hasret köprüsü kurulur şimdi şehrine şehrimden bir yol bir hediyedir bu sana...
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.