" Baylar, bir başka görevim de, ordu içinde, savaşan birliklerin arasında savaşa girmek ve savaşı kendim yönetmekti. Bu işi de, gücümün yettiğince, dahası, bir kaza sonucu olarak sol kaburga kemiklerimden birinin kırılmış olmasına bakmadan, iyi yapmaya bütün varlığımla çalıştığımı sanırım. Sakarya Savaşı'nın sonuna değin askeri bir rütbem yoktu. Ondan sonra Büyük Millet Meclisi'nce bana "Mareşal" rütbesiyle "Gazi" sanı verildi. Osmanlı Devleti'nce verilmiş olan rütbenin yine o devletçe alınmış olduğunu biliyorsunuz.»