Gönderi

522 syf.
·
Not rated
·
Read in 34 days
242 - Filmi izleyip çok beğenip kitabın ise sadece yorumlarını okumakla yetinmiştim. Yorumları okurken de 'film böyleyse kitap kim bilir ne kadar güzeldir' diye geçirmiştim içimden. Sonra izlememin üstünden yıllar geçti, ancak okuyabildim. Şimdi ben burada "tüketim toplumunu böyle anlatmış, varoluşumuzun ve tüketim çılgınlığımızın ne kadar boş olduğunu şöyle yüzümüze vurmuş" falan diye fularlı incelemeler yapmayacağım. O kısımları zaten yeterince evirip çevirmişler, hem de çok daha entelektüel (!) bir dille. Benim öncelikli takıldığım nokta şu ki; kitabın adı Amerikan Psycho diye tutup da sapık gibi, psikopat gibi bu kadar betimleme yapacak, bu kadar marka verecek ne vardı? Tamam, anlatımı çok kuvvetlendirmiş. Hatta o kadar kuvvetlendirmiş ki kitaptan 20 sayfa okurken yanınızda bir moda ve markalar sözlüğü bulundurursanız bir sonraki İstanbul Moda haftasında sizin de bir kreasyonunuz sergilenebilir. O kadar bilgi ve kültür sahibi olursunuz hem de sadece betimlemeleri okuyarak. 70'li yıllarda Wall Street'te çalışan ve tüm hayatı markalarla fiyat etiketlerinden ibaret olan insanları güzel aktarmış Brat bey. Bir de Bateman var işte. O insanlardan tek farkı onlarla aynı hayatı yaşarken, aynı marka çılgınlıklarını yaşarken, aynı gece hayatına ve aynı ortamlara akarken, aynı dilencileri ve evsizleri aşağılarken arada bir de birilerini öldürmekle veya birilerine işkence etmekle vakit geçiren Bateman. Bunları yapıyor çünkü yapabiliyor. Tüm o şaşaalı hayatın ortasında mutlak bir anlamsızlık da hakim aslında. Bateman da aslında bu anlamsızlığa bir anlam katmaya çalışıyor demek isterdim ama aslında pek öyle de yürümüyor işler. Karakterimiz bir anlam arayışı içinde de değil. Sadece yapıyor. Çünkü yapabiliyor. Hepsi bu.
Amerikan Sapığı
Amerikan SapığıBret Easton Ellis · İthaki Yayınları · 2006229 okunma
·
1,029 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.