Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

87 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Selam️ Ivan Repila “Atilla’nın Atını Çalan Çocuk”.. İki kardeş; Büyük ve Küçük, derin bir kuyuya düşmüşler, yiyecek yok, içecek yok, çıkış yok, isimleri yok. Sıfatların isim olarak kullanılması, niye isimlendirmek yerine “Büyük ve Küçük” diye sıfatla geçildiklerini, alt metinde hissedip farketmek mümkün. Yanlarında, Küçüğün yemek için ısrar ettiği, Büyüğünse “o yemek annemizin” diyerek, yemelerine engel olduğu bir çanta haricinde hiçbir şey yok. Alıntı: “Çantada bir somun ekmek, birkaç kuru domates, birkaç incir ve bir parça peynir vardır.” Hayatta kalabilmek için birbirlerine tutunan iki kardeş, bitki kökleri ve böcekler dahil, toprakta bulabildikleri her şeyi yerler, ama hep yetersizdir. Günden güne güçten düşen ve akıl sağlığını yitirme noktasına gelen çocukların hezeyanları, bir düşünce şeklinde gelip geçen şiddet; okuru tedirgin eder. Umut, uzakta bir hayal gibidir, çıkabilme, kurtulabilme, yemek yiyebilme umudu. Yiyeceğin ve umudun olmadığı yerde, insan kalmayı zorlaştıran hatta imkansız kılan koşullarda, kendini ve derdini ifadede en temel araç olan dili de yitirme noktasına gelirler. İçine doğru daralan bir zaman, kuyu dışında belirsiz bir coğrafya, din, dil, ırk, yaş vs tüm tanımlayıcı aynı zamanda belirleyici ve kısıtlayıcı özelliklerden azadedirler. Bu muğlaklık, salt hayata tutunan iki çocuk, beni çok etkiledi ve kitabın son beş sayfasını zar zor bitirdim. Tedirgin ve üzgün hissettim, şu an size anlatırken bile aynı duyguları hissediyorum. Beni ters köşe yapabilen çok az esere denk geliyorum, çok çok az. Öyle bir ters köşe yaptı ki; tavsiyem üzerine alıp okuyan kimsenin pişman olacağını düşünmüyorum. Alıntı; “vahşetler pay edildiğinde sevgi sessizlik yemini gibidir.” “—Sevim ser.”
Atilla'nın Atını Çalan Çocuk
Atilla'nın Atını Çalan Çocukİvan Repila · Dergah Yayınları · 2020547 okunma
··
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.