Gönderi

172 syf.
10/10 puan verdi
Romanın ilk göze çarptan özelliklerinden biri, kullandığı argo dil. Argo ama, öyle çok fazla sinkaflı küfür yok. Mesela okuyucunun ilk dikkatini çekecek olan şey, kitabın hiçbir yerinde ‘bakmak’ sözcüğünün geçmemesidir. Bunun yerine ‘dikizlemek’ sözcüğü ikame edilmiş. Bunun bir diğer sebebi de, roman karakteri olan Alex’in gözünden olayların anlatılması. Kahramanımız Alex, iflah olmaz, suç makinası, şerefsizin tekidir. Alex, klasik müziğe, Beethoven’a hayrandır. Ana nedir bilmez, baba nedir bilmez. Büyük küçük tanımaz. İşi gücü Sütbar’da uyuşturuculu (bıçaklı) süt içip birilerini dövmek, araba çalmaktır. Anthony Burgess, bu eserinde suç iradesinin yok edilmesi ve kötülüklerin bu şekilde bertaraf edilip edilemeyeceğine dikkati çeker. Ancak bana kalırsa, bu durum romanda da mümkün olmamıştır. Çünkü Alex, tabi tutulduğu deneylerden sonra da özden gelen vicdan ile değil; kendine faydalı olanı seçerek bir tercih yapmaktadır. Romanın ucu açık bırakılmış olsa da, ben Alex’in iflah olmayacağından yanayım.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200993,1bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.