"Bir çocuk kendisini bir şeylere ne kadar yeterli olduğu konusunda ispata zorlandığında sonuç genelde facia olur. Çocuğun sevgiye, kabule ve anlayışa ihtiyacı vardır. Reddedilme, şüphe ve hiç bitmeyen sınavlarla yüz yüze kalırsa perişan olur." diye belirtmiş yazar kitabında. Dün kitabı yarıladığımı söylediğimde içimde hissettiklerim tam da bu cümlelerden ibaretti. Dibs aslında sevgi, kabul ve anlayış görmeyen tüm çocukların sesi gibiydi aslında. Çünkü bugün de biliyoruz ki ebeveynler tarafından yetersiz hisseden ve bildiğini göstermekten korkan birçok çocuk var.
"Bir çocuk, fırsat verildiğinde, dürüst ve içten bir iletişim kurma yeteneğine sahiptir. Saygı gören ve kabul edilen bir anne de ayrıca eleştirilmeyeceğini ve suçlanmayacağını bildiği zaman içtenlikle kendisini ifade edebilir." Kitabın son cümlesi bu şekilde bitiyordu. 268 sayfada anlatılanların kısa bir özeti gibi gelmişti. Bir çocuğun kendi benliğini anlaması ne kadar da özel ve önemli bir şey insan daha da anlıyor.
Oyun terapisine merakı olanlar, psikolojik kitaplara hevesi olanlara kesinlikle öneririm. Akıcı ve oldukça yararlı bir kitaptı.
"Dediğin gibi, istediğin gibi. Dediğim gibi, istediğim gibi. Dediğimiz gibi, istediğimiz gibi."
Tüm çocukların kendini bulabilmesi ve kendi benliğiyle kabul bulabilmesi dileğiyle. Seni tanımak birçok güzeldi Dibs.