Cehennem |3/5| Beni yarı yolda bırakan kitaplara üzülüyorum gerçekten, bir yanda da düşünüyorum sorun onlarda mı bende mi diye. Ne yazık ki bu kitapta da, Cehennem isimli kitabımızda da benzer bir durum yaşandı. Kitapçıda ilk bir sayfayı okumam üzerine çok beğendiğim için aldım. İnternetteki kitabı averaj olarak niteleyen yorumları göz ardı ederek okudum. Kitabı sevmek için çabaladım ama pek başarılı olamadım gibi. Kitabımız, yazar Eileen Myles’ın kendi hayatını anlatan romanı. Kendisi bir şair ve bu kitap da kendini Bir Şairin Romanı olarak tanıtılıyor okura. Ki zaten kitabı okuduğunuzda, yazarın düz yazıdan daha çok şiir türünde kalemi yetkin biri olduğunu anlayabiliyorsunuz. Bunun sebebi, anlatının da biraz biraz şiir gibi olması. Uzun uzun betimlemeler yerine tıpkı şiirdeki gibi kısa cümleler ve sembolik anlatımlara sık sık başvurulmuş. Kitabın güzel olan kısmı burası. Yazarın anlattığı kendi hayatı da, anlattığı üzere ilgi çekici ve renkli. Lakin benim için kitabın büyük bir eksisi var ki kitabı puanlarken buçuk puan düşmemin nedeni. Zaman çizgisi. Kitap üç ayrı bölümden oluşuyor. Bunu fark ettiğimde yazarın, bir şair olarak tanıma yükselme ve hedefine varmak olarak hayatını üçe ayırdığını düşünmüştüm. Okuduğumda ise tahminimde yanıldığımı anladım. Kitap düz bir zaman çizgisinde ilerlemiyor. Kırk yaşını anlatırken bir anda yirmi altı yaşına dönüyor ve bu bazen ayrı paragraflarda bile olmayabiliyor. Eğer biraz kendi kafanıza dalarsanız tekrar kitaba baktığınızda anlatıda her şeyin değiştiğini fark edebiliyorsunuz vesaire. Keşke kronolojik bir anlatım benimsenseydi. O zaman hem anlatımdan keyif alınıp hem de olayları daha rahat takip edebilirdi. Yazarın bu tercihini beğenmedim ve bu tercihi okumamı zorlaştırdı. Kendine bir challenge etmek isteyen ya da bu tarz dolambaçlı, kronolojik olmayan anlatımları beğenenlerin ilgisini çekebilir ama. Kitaba devam etme nedenim hem anlatımın farklılığından hem de yabancı ülkelerdeki şairlerin yaşamlarının aşağı yukarı nasıl olduğunu merak etmem yüzündendi. Yazar ve kitaptaki karakter kadın olduğu için ve lezbiyen olduğu için ve feminist olduğu için aslında yurt dışındaki ortalama bir şairin hayatını yansıtmıyor denilebilir. Lakin benim en ortalama şair hayatını görmek gibi de bir merakım olmadığı için kitabın anlatısına karşı ilgimi koruyabildim. Klasik tabirle anlatmak gerekirse kitap ‘su gibi’ akmıyor. Bunu seven ya da arayan insanlar da olduğundan bunu ne kadar eksi olarak değerlendirmek gerekir bilmiyorum ama benim okumamı zorlaştırdı. Uydurma bir karakter hikayesi olsaydı ya da bir hayatın uzun dönemini anlatan hikaye değil de kısa bir zamanı anlatan bir kitap olsa belki o zaman bu kronolojik olmayan anlatım daha iyi çalışırdı gibi düşünüyorum. Kitap, yazarın kendi ömrünü (ne kadar kurgu/gerçek bilmiyorum) anlattığı bir kitap olduğu için bence çalışmamış bu anlatım tekniği. Yine de olağan roman anlatımlarından farklı bir anlatım deneyimlemek güzeldi, keyifliydi. O nedenle kitabı okuduğuma pişman değilim. Bir şair hayatı okumak isteyenler ya da olağan roman anlatımlarına kıyasla kendilerini zorlayacak bir anlatının peşinden koşmak isteyenler için Cehennem, uygun bir kitap. Şiirin her zaman var olacağı güzel günler dileğiyle. Kendinize iyi bakın.

CehennemEileen Myles · Can Sanat Yayınları · 201819 okunma

·

102 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Pozan