Sanırım Rus edebiyatının kendine has bir özelliği var. Okuyucuyu sınama veya sadık okuyucu bulma çabası mıdır nedir bilmiyorum ama okuduğum tüm eselerde kitbın ilk bölümlerini zar zor atlatıyorum. Ve sanki bütün Rus yazarları aralarında sözleşmiş gibi "giriş" bölümlerini çok sıkıcı yapıyorlar. Bir araştırma yapılsa, dünyada okur tarafından en çok yarım bırakılan kitaplar sıralamasında rus edebiyatına ait eserler ilk sırada yer alır bence. Ki bu hususta (yarım bırakılma hususunda) hiçbir kitap "Suç ve Ceza" ' nın eline su dökemez. Tuhaf olan ise bu yaprak kımıldamayan giriş bölümünün akabindeki gelişme ve sonuç bölümlerinin müthişliği . Yani okuma eyleminin tembellik ve bezginlik sahfasından sonra vagonu boş trenlerin ıslak raylardan süzülmesi gibi hızlı akan gelişme ve sonuç bölümleri. Rus edebiyatını eleştirme hadsizliğim mazur görülür umarım. "Çok şey bilirsen çabuk yaşlanırsın" Turgenyev Küçük bir araştırma yaptım ve gördüm ki özellikle rus edebiyatının altın çağı olan 18 ve 19. Yy ' da edebiyat düşük devlet memurları için bir "para kazanma" yöntemi olmuş. Bunu o dönem yazılan tüm rus eserlerinde de görmek mümkün. Helali hoş olsun tabi ki benim onların rublesinde kapiğinde gözüm yok. Hatta Turgenyev Babalar ve Oğullar kitabında baş karakter Bazarov üzerinden "sanat para kazanmak ve basur dışında hiç bir işe yaramaz" demektedir. Ve ondandır ki eline kağıt kalem alan herkes birşeyler karalamaya başlamış, fransızca öğrenmek bir kuralmış gibi rus aydınları ve möjikleri "bana bir fransızca kelime öğretenin 39 yıl kölesi olurum" söylemine uygun olarak sağa sola saldırmaya bulup buluşturmaya başlamışlardır.O dönem neredeyse elini sallasan 50 tane aristokrata çarpacak gibisinden bir ortam oluşmuş, her yerde şaraplar, viskiler, votklar , nar gibi kızaran biftekler, romantik burjuvalar ve bilge uşaklar...(Oblomovdaki uşak Zahar hariç) Aralarında kitap yazma konusunda sivrilenler, ustalaşanlar, efsaneleşenler ve ilahileşenler (daha kaldı mı bilmiyorum) olmuş. Bunu başaramayan yazım sevicileri kardeşlerimiz yine bir kaç kapiğe kepenkleri geri açmışlar ya da devlet dairelerindeki mesailerine kaldıkları yerden devam etmişler.(umarım kıdem tazminatlarını almışlardır) Her ne amaç ve koşulda olursa olsun yine de dünyayı fevkalade etkileyen eserlerin membası olan Rusya'ya saygı ve selamlarımı sunuyor küçüklerin ellerini büyüklerin gözlerini öpüyorum (tersi olacaktı yahu. Bu öpmenin bir sanatı olsa da okusam) Kitap, adından da çıkarımda bulunabileceğimiz gibi iki jenerasyonun arasındaki farklardan beslenmektedir. Ama işin içine Nihilizmin falan karışması bu iki jenersyon arasında düşünsel ve eylemsel bazda bir keskinlik yaratmıştır. Okuyucuyu içine çekmeyi başaran bu kitap Turgenyev'in okuduğum ilk eseri olmasına karşın bende gerçekten güzel bir intiba bıraktı ve bu bağlamda yazarla muhabbeti koyulaştırmak için diğer eserlerini de okuma listeme ekledim. Bol kitaplı günler Ah, evet! Bu mezarda ne denli tutkulu, günahkar, isyankar bir yürek yatıyor olursa olsun, üzerinde yetişen çiçekler gene de mahsum gözleriyle uysal, sakin bakar bize: Yalnızca ebedi huzurdan, doğanın "kayıtsız" , büyük huzurundan değil, ölümsüz barıştan, sonsuz yaşamdan da söz ederler...

Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,5bin okunma

·

32 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Serdal