Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

202 syf.
10/10 puan verdi
Zihin Dil ve Toplum Bağlamında Bilinç
Zihin Dil ve Toplum Bağlamında Bilinç ❆❆❆ Bilim insanların merak ettiği iki evren vardır. Biri Dünyamızı, Güneşimizi ve Ayımızı kapsayan ve sonsuza uzanan evrendir. Diğeri ise insan zihni çerçevesinde algılama, düşünme, konuşma, hayal etme fonksiyonlarıdır. Her ikisi de İnsanlık tarihinin bilme isteğinin olduğu konular olmuştur. Çağdaş bir filozof olan John R. Searle, dil felsefesi ve zihin felsefesi konularında çok önemli çalışmalar yapan biri. “Zihin Dil ve Toplum” kitabında felsefe disiplininden yola çıkarak metafizik, evren, zihin, bilinç, toplum ve dil konularını ele alıyor. Bu kavramları sırayla toplam altı başlıkla felsefe ile yeni bir anlam kazandırmaya çalışıyor. İlk başlığı: “Temel Metafizik” ile evrenin anlaşılır bilindiği hakkında örnekler verir. Bu örnekler: Kopernik Devrimi, Newton mekaniği, elektromanyetizm teorisi ve Darwin’in evrim teorisidir. On yedinci yüzyıldan yirminci yüzyıla kadar evrenin nasıl işlediği konusunda bilgi ve anlaya bilme duyuşları arttı. Bu konuda Searle, iki metafizik alandan bahseder: zihinsel ya da manevî alanla din, diğeri ise fiziksel ya da maddî alanla bilimdir. Evrenin mahiyetini kavrama konusunda bu iki temel alan çerçevesinde Searle “Aydınlanma Vizyonunu” savunduğunu söyler. Evrenin insan zihninden tamamıyla bağımsız bir biçimde mevcut olduğunu ve kabiliyetimiz tarafından konulan sınırlar dâhilinde evrenin mahiyetini kavrana bileceğini söyler. Evrenle nasıl uyum sağlarız? Başlıklı sorusuna Searle, zihnin derinliklerinde olan bilinç kavramında ki gücün çerçevesini çizmeye çalışarak cevap verir. Bilinç hakkında ki analizleri şunlardır: - Bilinç içsel, niteliksel, öznel durum ve süreçlerden oluşur. - Bir birinci şahıs ontolojisine sahip olduğu için, bilinç sıcaklık, akışkanlık ya da katılık gibi diğer doğal görüntüler için tipik olan tarzda bir üçüncü şahıs ontolojisine indirgenemez. - Bilinç, her şeyin üstünde, biyolojik bir görüngüdür. Bilinç süreçleri biyolojik süreçlerdir. - Bilinç süreçlerine beyindeki daha düşük düzeydeki sinirsel süreçler sebep olur. - Bilinç beynin yapısında gerçekleşen daha üst düzeydeki süreçlerden oluşur. - Bilince sebep olan ve bilinci gerçekleştiren yapay bir beyin oluşturamamamız için, hiç bir sebep yoktur. Searle, “Zihnin Özü” bilincin yapısı hakkında bilgiler vermektedir. Bilincin ne olmadığı ve ne olduğu hakkında iki ayrımla açıklar. Bilincin ne olduğu konusunda bir kaç özellik şöyledir: - Bilincin en önemli özelliği, “ontolojik öznelliği”dir. Her bilinçli durum bir özne tarafından tecrübe edilmiş olarak mevcuttur. - Bilinç bize “birleşik bir form” halinde gelir. Duyu sinir uçları yoluyla bedene gelen bütün bu farklı uyarıları bir araya getirme ve bunları birleşik, tutarlı bir deneyim halinde birleştirme yeteneğidir. - Bilinç, varlığımızı sürdürmemiz ve bize dünyada kendi bilinçli durumumuzdan daha başkası erişim vermesidir. Bilinç bunu iki tarzda yapar. Biri bilişsel tarzdır ve biz bu tarzda şeylerin bulundukları durumları tasavvur ederiz. Diğeri ise iradi ya da isteğe bağlı tarzdır. Bu tarz ise, şeyleri onların olmalarını istediğimiz durum ya da getirmeye çalıştığımız durumda tasavvur ederiz. - Bilincin önemli bir özelliği de, bütün bilinçli durumlarımızın bize haleti ruhiye içindeyken ulaşmalarıdır. - Geştalt psikolojisine göre beynin çok bozuntuya uğramış halde gelen uyarıları tutarlı bir şema halinde yapılandırmasıdır. Biz bilinçli deneyimlerimizi tutarlı bir bütün halinde yapılandırırız. - Her bilinçli deneyimde, bilincin alanı içindeki dikkatimizin merkezini çevresinden ayırt etme ihtiyacı duyarız ve umumiyetle dikkatimizi isteğe göre kaydırabiliriz. - Bilincin kendi yer ve zamanlarını belirten bir duyguya sahip olmasıdır. Searle, bu özelliği “Bilincin sınır şartları” demektedir. Bilinç durumlarımızın her biri bizim zaman ve mekânda bulunduğumuz yere ait bir anlamla/duyguyla bize gelir. - Bilinçli deneyimlerimizin bir diğer özelliği de, “aşinalık” kazandırmasıdır. - Bilinç, sahip olduğumuz her düşünceyi bize başka düşünceyi hatırlatmasıyla, Searle buna “taşma" kavramıyla tanıtır. - Her bilinç durumu içinde daima bir soru vardır: hoşuna gitti mi? Memnun musun? Memnun değil misin? Gibi sorularla daima bir ölçüde ya memnuniyet ya da memnuniyetsizlik veren durumlar vardır. Searle, bilinç deneyimin bu özellikle bir derecelendirme ölçeğini kazandığını söyler. Searle, Bilinç nasıl çalışır? Soru başlığını temel aldığı kavram “Niyetlilik”dir. Bu başlıkta zihin esasını ele alarak anlatır. Niyetlilik kavramını zihnin evrimsel gelişimdeki rolündeki yeri: bizim çevreyle, insanlarla ilişki kurmamızı sağlamasıdır. İnanç ve arzular, niyet ve algılar, nefretler, korkular ve umutlar “niyetlilik” kavramıyla zihin dünyamızda yer edinir. Searle, ileriki başlıklarda “Bilinç ve Niyetlilik” kavramlarının ortak ve farklı yönlerine değiniyor. Bu kavramlarla giriş yaparak “Doğallaştırılmış Niyetlilik” kavramını geliştirir. Searle, son iki başlığında ise toplumsal evrenin yapısı ile dilin nasıl işlediği konularını ele alır. Topluma dair kurumsal gerçeklik ve yapı taşları tüm yönleriyle anlatır. Bir insan edimi türü olarak söz söyleme işlevini yapan “dil” yapısını anlatır. Dilin anlam ile iletişim kavramlarının arasında ki yönleri bahsedilir. Söz edimlerinin farklı türleri neler olduğu ve sembolizmle olan ilişkisini bir çok yönüyle ele alır. John R. Searle, çağdaş zihin felsefeci unvanıyla, “Zihin Dil ve Toplum” başlığını taşıyan bu kitabında Bilinç, Zihin, Metafizik, Evren, Toplum ve Dil konularını bilgi birikimiyle, yorum gücüyle anlaşılması zor bu kavramları anlaşılır hale getirmiştir. Kitabın Künyesi: John R. Searle, Zihin Dil ve Toplum, çev Alaattin Tural, Litera Yayıncılık, 2. Baskı, 2015 İstanbul. Yunus Özdemir
Zihin Dil Toplum
Zihin Dil ToplumJohn R. Searle · Lietra Yayıncılık · 201650 okunma
··
280 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.