Batılı yazarlar bir ülkenin askeri askeri ve siyasi koşullarını o ülke hakkında hüküm vermek için en önemli deliller arasında sayarlardı. Bu yüzden Osmanlı İmparatorluğu büyük bir güç iken onun muhteşem sarayını ve 'büyük ve kudretli' imparatorluğun askeri gücünü görmek için imparatorluğu ziyaret ederlerdi. On altıncı ve on yedinci yüzyıllarda padişaha gelen Avrupalı elçiler onun elini öperlerdi...On dokuzuncu yüzyılda roller değiştiğinde eski ürkütücü imparatorluk artık 'Avrupa'nın Hasta Adamı' konumuna düşmüştü. Bundan sonra, idealize edilmiş simgeler soluklaştı ve yerini daha belirsizlere bıraktı.