Tatlı mı tatlı kapak tasarımıyla gönlümü fetheden "Sen Olduğunu Biliyorum" kitabı ilk başlarda durağan ilerlese de ilerleyen sayfalar şu gibi akıp gitti. Hazel'in babasını çok sevmeme rağmen annesine hiç ısınamadım. Üstelik annesinin erkek arkadaşını da çok ettim. Şüphelerim hep Aslan'da yoğunlaşsa da hala bir açık vermemişti evinde bulunan kilitli kapılar ardındaki odasını görmeme rağmen. Oldukça heyecanlı yerinde bitti ve ben ikinci kitabın ne zaman çıkacağını çok merak ediyorum. Kitabın konusuna geçelim Hazel tüm dünyasını ona adadığı dört yıllık sevgilisinin gözler önündeki ihanetiyle yıkılır. Kendini dış dünyadan soyutlamaya çalışır fakat arkadaşları Yeşim ve Tuba buna izin vermemekte kararlıdırlar. İki arkadaş bir olup Hazel'i saçma bir uygulamaya kaydolma konusunda ikna ederler. Hazel bu uygulamada tanıştığı yakışıklı adama hayranlık duymaya başlar. Tuba bir gece kulübü için kendilerine bilet ayarlar ve gece kulübe giderler. O kulüpte Aslan ile karşılaşan Hazel,Aslan'ın onu tanımıyormuş gibi davranmasını tahammül edemez ve onun locasına gider. Kendini tanıtma çabasına girdiğinde Aslan tanımadığını çok açık belli eder ve bu durum Hazel için bardağı taşıran son damla olur ve eline aldığı koca bir bardak dolusu içkiyi adamın yüzüne boca eder. O geceden sonra bir sapığının olduğunu öğrenir ve hayatı eskisi gibi olmaz. Üstelik Aslan hakkında öğrendikleri onun daha çok canının yanmasına sebep olur. Aslan gerçekte kimdi? Ne iş yapıyordu ve Hazel'den gerçekten ne istiyordu?

Sen Olduğunu BiliyorumElif Yağmur Urfalıoğlu · Eftalya Kitap Yayınları · 2019106 okunma

·

46 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

G.E