İsa (a.s) zamanında üç kimse yolculuk yapıyorlardı, yolda bir hazine buldular; hazineyi paylaşmadan önce: "Acıktık, aramızdan biri gitsin de bize yiyecek alsın!" dediler. İçlerinden birisi yiyecek bir şeyler almak için şehre gitti. Yolda giderken, kendi kendine:
"Ben en iyisi getireceğim yemeğin içine zehir koyup arkadaşlarımı zehirleyeyim; altınlar da bana kalsın" diye düşündü. Aynen düşündüğü gibi de yaptı, yemeği zehirledi. Diğer ikisi de kendi aralarında: "Arkadaşımız gelince onu öldürelim; hazineyi de aramızda paylaşırız" diye kararlaştırdılar. Yemeği getiren adam arkadaşları tarafından öldürüldü. Diğer ikisi de yemeği yiyip öldüler. Oradan geçmekte olan İsa(a.s) havarilerine:
"İşte bu dünyadır! Bakın nasıl peşine düşenleri öldürdü ve kendisi geride kaldı. Vay, dünyalık için, dünyanın peşine düşenlerin haline!" dedi.