Pirhaber ajansında gördüğüm bir haber üzerine kitabı okumaya karar vermiştim. Çünkü adı gerçekten de çok ilgimi çekmişti, ne zaman yaşlılarımız dara düşse Ya Star, Ya Xızır derdi... Elime geçtiği gibi okumaya başladım başlarda hayal kırıklığı hissettim çünkü basit sıradan bir Toplumsal Cinsiyet ve Kadın üzerine iş ve aşk hayatı üzerineymiş gibi hissettim. Daha "Yaşamak Direnmektir" "Amara" " Özgür İnsan" gibi cümleleri okuyunca daha bir ilgimi çekti ve yazarın anlatmak isteyip de dezenformasyona uğrattığı düşüncelerini çok iyi anladım. Oto sansür bu olsa gerek aslında anlatmak istediği şeyler çok daha derinmiş...
Yoz bir yaşamdan bunalan Hade yolunu Suriye ve Irak'a çevirir oraya belgesel çekmek için giden gazetici kendini bulur ve tanır. TANRIÇA İştar ile 5bin yıllık erkek egemen düzene karşı gelmeye başlar...
Son 3 bölüm Gılgameş, İştar Tiradları sanki roman değil de şiirmiş gibi okudum ve o kadar yoğun cümleler vardı ki anlamak için yavaş yavaş okuyordum.
Hakikat arayan herkesin bu romanı okumasını tavsiye ederim. Ama maalesef çok değeri bilinmeyecek gibi duruyor. Yayınevi tanınmayan ve duruşu kitabın gerisinde kalıyor.
Biraz komik bulduğum yer ise Tanrıça İştar " erleri çekin rütbeler gelsin" lafı oldu Mahir Çayanın sözünü kullanması bilemedim valla :)
21.yüzyildan mitolojiye dönen efsane bir roman ve son. 2020'de çıkmış en iyi roman diyebilirim.
Seçtiği isimler,yerler her şeyde bir anlam çıkarır bir eser.
Ve başlıklar ve giriş cümleleri çok iddialı öyle de olmalıydı.
Okuyun okutun tanınmasına yardımcı olun.
